9000 yıl öncesine bir yolculuk yaparak Çatalhöyük'teki ilk yerleşimin gözlendiği MÖ 7400lü yıllarına geri gidelim. Bu dönemde, yerleşim havanın nemli ve yağışlı olduğu sulak bir arazi üzerinde bulunuyordu. İçlerinde balık, su kuşları ve onların yumurtalarının bulunduğu oldukça geniş kaynaklara erişim mümkündü. Kuru olan alanlar tarım alanları olarak kullanılıyor ve ovada yabani hayvanlar sürüler halinde dolaşıyordu.
Sürekli bir değişim geçiren bir sosyal bir toplum olan Çatalhöyük'te MÖ 6500'te radikal değişimler gözlemlemekteyiz. Daha iyi bir verimle çalışan pişirme kaplarının geliştirilmesi başka aktiviteler için zaman yaratmıştı. Evcil büyükbaş hayvan ve süt hayatın bir parçası olmuş ve ev sayısında ve nüfusta bir artış gözlenmişti. Gömütler ve ritüelsel davranışların daha kapsamlı hale gelmişti. Tam olarak bu döneme ait yapılarda Çatalhöyük'ün ününe ün katan figüratif objeler ve duvar resimleri gibi dekoratif unsurları görmeye başlıyoruz. Burada en kalabalık olduğu dönemde 3500-8000 kişinin yaşayıp, çalışıp öldüğünü biliyoruz.
Daha sonraki dönemlerde Çatalhöyük'ün Doğu Höyük olarak adlandırdığımız bölümünde yaşayan yerleşik halkın Konya Ovası'nda büyüyen çok farklı kasabalara dağılmaya başlamıştır. Bunlardan biri de Doğu Höyük'ün yakınlarında yer alan Batı Höyük olmuştur. Yaklaşık bin yıl kadar daha Çatalhöyük ve yakınlarındaki yerleşimlerin Doğu Höyük'ü gömü yeri olarak ve çok farklı amaçlarla kullandıklarını gözlemlemekteyiz. Bu bize Doğu Höyük'ün civarında önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir.