ÇATALHÖYÜK 2002 ARCHIVE REPORT
2002 Arsiv Raporu Girisi
Ian Hodder
2002 yili içerisinde, kazimizin Stanford ve Cambridge Üniversiteleri’nde bulunan temel ekibi, kazi alaninda 1995 ile 1999 yillari arasinda yapilmis olan çalismalarin sonuçlarini içeren 4 ciltlik yayinin tamamlanmasi üzerinde çalismaktaydi. Yüzey arastirmasi ve kazi yöntemlerimizi içeren ciltleri daha önce yayinlamistik (Hodder 1996; 2000). Ancak bu 4 yeni cilt, kazi sonuçlarinin 120 kisilik ekibin üyeleri tarafindan yapilan analizler ile birlikte derinlemesine verildigi ilk çalisma olacak. Sözü edilen kazi sonrasi yayin döneminin 2003 yilinda kazilara kapsamli biçimde tekrar baslamamizdan önce tamamlanmasi önemlidir. Öte yandan, Çatalhöyük’teki diger ekipler kazilarina devam etmektedir (Ek1). Berkeley takimi, kazi alaninin kuzey kisminda BACH Bölgesi’nde yer alan 3 nolu yapinin kazisini tamamlamistir. Poznan Polonya’dan gelen ekip ise Dogu Höyügü’nün güney kisminda TP Alani’ndaki çalismalarini sürdürmektedir. Stanford-Cambridge ekibinin büyük bir koruyucu çatinin temelleri için yaptigi kazilar da Güney Bölgesi’nde yürütülmüstür (Ek 2).
Kazilar
Poznan’daki Polonya Bilimler Akademisi, Arkeoloji ve Etnoloji Enstitüsü ile Poznan Üniversitesi, Prehistorya Enstitüsü’nden gelen 10 ögrenci ve arkeologdan olusan TP (Team Poznan) ekibi, Çatalhöyük’te ikinci sezon kazilarini yürütmüstür. Bu yilki kazilar, Dogu Höyügü üzerinde, James Mellaart’in 1960’larda kazdigi bölgenin hemen yaninda geçtigimiz sene açilan 10 X 10 metrelik açmada sürdürülmüstür. Bu projenin amaci, yerlesmenin milattan önce yedinci bin yila tarihlenen en geç döneminin çalisilmasidir.
TP ekibi bu sezon zamaninin büyük kismini yine höyügün üst kismindaki yerlesmenin çok daha yakin zamanlara tarihlenen ve en geç neolitik katmanlari kapsayan kalintilari üzerinde çalisarak geçirmistir. Kazilar iki Roma binasinin tanimlanmasi ve kazilmasiyla baslamistir. Birbirlerinden dar bir geçitle ayrilan bu binalarin, kil nesne yapimi ve depolanmasi amaciyla kullanildigi görülmektedir. Açmanin kuzey kisminda agirsaklari ve çömlek üretimi için kullanilmis olan bes adet seramik firini kazilmistir. Bunlar, birbirinin içine geçmis kerpiçlerden olusan bölümlü bir üstyapisi bulunan ve önünde genis bir kül alani olan dört adet dörtgen firinla, kubbeli bir üstyapisi olan ve birçok kil katmani bulunan dairesel bir firindan olusmaktadir. Seramik üzerine yapilan ön incelemeler, Dogu Höyügü üzerindeki aktivitenin bu dönemi için geç Helenistik ve erken Roma dönemlerine isaret etmektedir.
Bu yapilarin altinda çok miktarda kireçtasi parçalari barindiran bir tabaka bulunmustur. Tabakanin islevi tam olarak aydinliga kavusturulamamissa da, yer dösemeli bir alan ya da bir duvar kalintisi olmasi olasidir. Tabakanin büyük bölümü Helenistik/erken Roma dönemi yapilarini insa edenler tarafindan kaldirilmissa da, kireçtasi parçalarinin bazilari açmanin çesitli kisimlarinda in situ olarak kalmistir.
Yerlesimin bu yil kesfedilen en eski katmani, kazili alanin batisinda bulunan bazi geç Neolitik/erken Kalkolitik dönem odalarinin net biçimde tanimlanabilen duvarlarindan olusmaktadir. Bu yilki çalismalarda, kazisina önümüzdeki sezon baslanacak olan bu Neolitik yapiyla iliskilendirilmis olan kirmizi boyali siva ile bir antropomorfik figürin bulunmustur.
TP takimi tarafindan yürütülen çalismalarin ilk iki sezonu, Dogu Höyügü’nün Neolitik’ten çok daha sonralara dek uzanan uzun ve karmasik bir tarihi oldugunu göstermistir. Helenistik, Roma ve ardindan da Bizans cografyasinin önemli bir parçasi olmus olan yerlesme, yasayanlar tarafindan oldugu kadar ölülere yönelik olarak da yogun biçimde kullanilmistir.
Amerika Birlesik Devletleri’nin Kaliforniya Eyaleti’ndeki Berkeley Üniversitesi’nden gelen ögretim üyeleri ve ögrencilerin yani sira, Yugoslavya, Türkiye, Bulgaristan, Birlesik Krallik, Hollanda ve Danimarkali arkeolog ve ögrencilerden olusan BACH ekibi, 1997 yilinda basladiklari 3 nolu yapinin kazisini bu sezon tamamlamis bulunmaktadir.
Çatalhöyük’teki yapilarin tamaminda oldugu gibi uzun ve karmasik bir tarihe sahip olan 3 nolu yapi, odalarin boyutlari, kullanimi ve anlami açisindan pek çok degisiklige ugramistir. Yapinin 5 yerlesim evresinden ilk yapim evresini de kapsayan en eski ikisini 2002 sezonunda kazan BACH ekibi, bu kazilar sirasinda pek çok ilginç kesifte bulunmustur.
Direkt olarak bir çöp alaninin üzerine kurulmus olan evin taban ve platformlari yapilmadan önce duvarlari insa edilmis, çatinin desteklenmesi için direk delikleri kazilmis, çatidan girisi mümkün kilmak için dikkatle bir tezgah hazirlanmis ve iki firin yapilmistir. Giris tezgahinin yanina, belki de bir temel atma ritüeli olarak, çok güzel iki obsidiyen uç ve bazi hayvan parçalari konulmustur. 3 nolu yapinin en erken evresi, daha sonraki evrelerden tamamen farkli olmak üzere, sadece düsük platformlarla birbirinden ayrilan büyük bir odadan olusmaktadir. Sayica pek az olan diger elemanlar, bir depo alani ve iki adet siva çukurunu da kapsayan evin sabit elemanlarindan olusmaktadir. Önceki raporlarda da deginilmis oldugu üzere, mekan daha sonra çesitli platformlar, bölmeler ve aktivitelerle bölünmüs ve farklilastirilmistir.
BACH ekibi, 3 nolu yapinin yanindaki üç küçük oda ya da bölmenin kazisina da devam etmistir. Bu bölmelerden sasirtici bir kesfe sahne olan 87 nolu mekanda, birbiri üzerine yapilmis sivali tabanlarin bulundugu ve bu tabanlarin en az 8 (belki de 10) insani gömmek amaciyla en az 6-8 kez kesilerek açildigi görülmüstür. Bu bireylerden ikisi yetiskin, üçü çocuk, digerleri ise gençtir. Gömülerin en geç olaninin üzerinde istisnai biçimde iyi korunmus kemikten bir toka ve çengel bulunmustur ki gömü kiyafetlerinin parçasi olmasi muhtemeldir.
Diger bir küçük oda olan 88 numarali mekanda ise, üzerinde pek çok ögütme aktivitesinin gerçeklesmis oldugu anlasilan bir platformun altinda, 37 adet deniz kabugu boncuk ve bir adet büyük karnelya boncugu ile süslenmis olan bir adet vahsi domuz çene kemigi ile çesitli koyun omurgalari bulunmustur. Bu buluntular sembolik dolgular olarak yorumlanmistir.
Son üç yildir planlanmakta olan Güney Alani Koruma Çatisi Projesi’nin uygulamasina nihayet son bir yildir yönelinmistir. Tamamlanmak üzere olan bu koruma çatisi, kazilarin 2003 sezonunda baslayacak olan yeni asamasi için hazir olacaktir. Çati, 1996-1998 yillarinda Selanik’ten bir ekibin kazdigi Zirve Bölgesi’nde yaklasik 45 X 27 metrelik bir alani kaplamaktadir ve doguda 1014.9m AD’luk bir zeminden güneyde 1006.9m AD’luk bir zemin düzeyine düsmektedir (m. AD = meters Above Datum)
Koruma çatisinin tasarimi Istanbul’dan Atölye Mimarlik tarafindan yapilmistir. Kerpiç mimari, farkli toprak sikisikliklari ve extrem iklim kosullari gibi karmasik gereksinimleri olan bir arkeolojik yerlesmenin üzerini kapatmaya yönelik olarak ortaya konan tasarim yaklasimi, derinligi ve genisligi toragin yapisiyla yük tasima durumuna göre degisen kesintisiz beton bir baz yapilmasi yönünde olmustur.
Bu sebeple, kazilan temeller pek çok tabaka ve aktiviteyi kapsamistir. Doguda höyügün tepesindeki klasik dönem aktiviteleri; kerpiç yapilardan olusan genel olarak homojen bir dolgu. Dogu kisminin büyük kismi III. ve IV. tabaklar civarindaki Neolitik çöplük dolgusudur ki buluntularimizin en güzellerinden bazilari burada bulunmustur. Bu açmanin hem kuzey hem de güney uçlarina dogru, olasilikla V. tabakaya ait yapi kalintilari kazilmistir. Dogudan batiya dogru sekiz metre alçalan kuzey temeli, VIA’dan VIII. tabakaya kadar bir dönemi kapsamistir. Doguda bir dizi çöplük ve duvar bulunmusken, merkez ve bati 1960’larin kazisi tamamlanmamis VII. tabaka yapilarinin kalintilarindan olusmustur. 1963 planindaki VII. tabakanin 18 nolu evinde 77 parça iyi islememis obsidiyen el baltasindan olusan bir grup bulunmustur. Burada ayrica iki yetiskin gömüsü ortaya çikmistir. Bati temel açmasi 1960’larin kazi topraginin atilmasiyla olusmus olan tepeyi yararken, güneye dogru açmanin derinligi yaklasik olarak IV. ve VIII. tabakalar arasinda degismistir. Bir firinla iliskilendirilen iki tüm çömlek, güney açmasinda olasilikla V. tabakaya ait bir yapida bulunmustur.
Diger Aktiviteler
Nihayet insaati tamamlananan kazi evinde 80 kisinin barinabilecegi yatakhane kapasitesi, üç depo odasi, bir Ziyaretçi Merkezi, büyük bir seminer ve kazi çalisma odasini kapsayan toplam yedi laboratuvar ve höyüge bakan bir teras bulunmaktadir.
Projemiz bu yil Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanligi’ndan bir ödül almis olmaktan dolayi büyük onur duymaktadir. 2002 yilinda Kültür Bakanligi, Anitlar ve Müzeler Genel Müdürlügü’nün, özellikle Güney Alani Koruyucu Çatisi konusunda, tarafimiza verdigi yardimin altini çizmek isteriz. Ayrica Genel Müdürlük’le bir ortaklik çerçevesi içinde New York’taki Amerikan Dogal Tarih Müzesi’nde büyük bir sergi açilmasini planliyoruz. 2001 sonu ve 2002 basinda ise Minnesota Bilim Müzesi’nde göz kamastirici bir Çatalhöyük sergisi açilmistir.
Projemiz ayrica Akdeniz havzasini kapsayan TEMPER (Akdeniz’de Egitim, Yönetim ve Prehistorya) adli bir kültür mirasi projesinin öncü ortakligini üstlenmistir. Alti kurumun ortakligindan olusan ve Çatalhöyük’ten baska Dogu Akdeniz havzasinda bulunan dört yerlesme için daha yerlesim yönetimi planlarinin gelistirilmesini saglayacak olan bu projenin amaci, Avrupa-Akdeniz bölgesinde tarihöncesi mirasin önemine dair bilinç olusturulmasi ve yerlesim yönetimindeki en iyi uygulamalarin desteklenmesidir. Proje çerçevesinde en iyi yönetim yöntemlerinin yayginlastirilmasina yönelik egitim seminerleri düzenlenecektir ki bunlarin ilki bu yaz Çatalhöyük’te gerçeklestirilmistir. Ayrica hem çocuklarin hem de yetiskinlerin arkeolojik yerlesmeleri ziyaret etmesini tesvik etmek ve prehistoryaya ilgiyi arttirmak amacina yönelik olarak çesitli egitim programlari gelistirilecektir.
Bu yil ayrica kazi evimiz, paylasilan bir geçmis ve ortak kültür mirasina dair bir tartisma kapsaminda 7 Filistinli ve 7 Israilli arkeologu biraraya getiren bir seminere ev sahipligi yapmistir.
Bunlardan baska, projemiz genç Türk arkeologlarin deneyim kazanmalari ve yurtdisinda egitim almalarina yönelik olarak bir Çatalhöyük Thames Water Bursu olusturmustur. Bu yil yedi kisi bu bursla ödüllendirilmistir.
Tesekkürler
Çatalhöyük Arastirma Projesi, Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanligi’nin izniyle ve Ankara Ingiliz Arkeoloji Enstitüsü’ne bagli olarak çalismaktadir. Projemiz, Anitlar ve Müzeler Genel Müdürü Sayin Alpay Pasinli’ye ve Kültür Bakanligi’nin iki temsilcisine, Istanbul Arkeoloji Müzesi’nden Rahmi Asal’a ve Konya Etnografya Müzesi’nden Yasar Yilmaz’a tesekkürü bir borç bilir.
Çumra ilçesinin memur ve yöneticileri, özellikle de Belediye Baskani Zeki Türker ve Kaymakam Osman Taskan projemize desteklerini esirgememislerdir. Ayrica Konya Valisi Ahmet Kayhan, Konya Kültür Müdürü Necip Mutlu’ya ve Konya Müzeleri Müdürü Erdogan Erol’a yardim ve desteklerin sebebiyle sükranlarimizi sunariz
Ana sponsorlarimiz Koçbank ve Boeing’dir. Shell, British Airways, Thames Water, Koçsistem diger sponsorlarimizdir. Uzun dönem sponsorumuz Merko’dur. Ingiltere’den gelen destek, Sanat ve Sosyal Bilimler Arastirma Komisyonu, McDonald Arkeolojik Arastirma Enstitüsü, ve Ankara Ingiliz Arkeoloji Enstitüsü tarafinda verilmektedir. Amerika’dan, Stanford Üniversitesi, Lisans Ögrencileri için Arastirma Deneyimi Programi’ni da kapsamak üzere Ulusal Bilim Kurumu, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Arkeolojik Arastirma Birimi ve MACTIA projemizi çesitli fonlarla desteklemektedir. John Coker, projemizi cömert kisisel bagislariyla desteklemistir. Polonya’da Poznan Üniversitesi ile Polonya Bilimler Akademisi’ne tesekkür ederiz. Bunlarin disinda Çatalhöyük Dostlari ve Çatalhöyük Dostlari Türkiye dernekleri projemizi desteklemektedir. James ve Arlette Mellaart’a her zaman oldugu gibi sükran borçluyuz. Projeye verdigi süregelen destek sebebiyle Ömer Koç’a özellikle tesekkür ederiz.
Referanslar
Hodder, I (ed) 1996 On the surface: Çatalhöyük 1993-95. Monograph of the McDonald Institute and the British Institute of Archaeology at Ankara.
Hodder, I (ed) 2000 Towards Reflexive Method in Archaeology: The Example at Çatalhöyük. Monograph of the McDonald Institute and the British Institute of Archaeology at Ankara
© Çatalhöyük Research Project and individual authors, 2002